?Fetva: 10–İnsan neden diğer dinlere değil de İslam’a tabi olmalıdır
- Fetvalar / 01. Akaid
- /
- ٠01الإيمان بالله تعالى
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Soru:
Saygıdeğer Hocam Dr. Muhammed Ratıb en-Nablusi
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Ben Kudüs’ten 17 yaşında bir genç kız olarak öğrenme maksadıyla yazıyorum. Değerli hocam, değerli vaktinizden almak istemem. Ancak Allah’tan sonra acil olarak sizin yardımınıza ihtiyacım var. Hocam bana tahammül edin lütfen. Elinizden geldiği kadar bana yardım etmeniz sizin izzetinizdendir. İnşallah ıslah olur ve ıslah edersem dünyada hayır vardır. Ahirette de büyük bir ecir vardır, zira bir kişinin sizin vasıtanızla hidayet bulması kırmızı develerden daha hayırlıdır. Siz bir şey talep etmeden vermeye bizi alıştırdınız. Şimdi de samimi insanların ve amel eden alimlerin bulunduğu bu kıymetli zamanda Allah’tan sonra size çok ihtiyacım var. Hocam dikkatinizi iyice bana verir misiniz, çünkü ben isteğimi tam olarak ifade edebileceğimden emin değilim. Çünkü sorum belirli bir hüküm ile ilgili değil. Allah’tan dileğim size ve bana her şeyi açması ve bizi doğru yola iletmesidir.
Birinci Bölüm;
Hocam, Allah’a teslim olarak, O’nun lütfu keremiyle Allah’a dönen kafilelerden sana hitap ediyorum. Bu nasıl oldu? Yani kastım şu, Allah beni nasıl hidayete erdirdi kesin olarak bilmiyorum. Ama önemli olan şu ki, Allah’tan başka sığınağım ve kaçış yerimin olmadığına, İslam’ın tek hak yol olduğuna ve beni iki cihanda da kurtaracak olduğuna ikna oldum. Fakat ilk etapta sorunum şu ve nedenini bilmiyorum. Yani neden doğru olan yol İslam, iman ve bağlılık da diğerleri değil? Ama asla sorumun sebebi bu yolun doğruluğundan şüphe ettiğim için değildir. Asla değil ben hak yolun bu olduğuna kesinlikle eminin ve sonuna kadar inanıyorum. Ama ben neden onun doğru yol olduğunu bilmek istiyorum. Öncelikle herhangi bir engel karşısında veya farklı yollara davet edenlere karşı dini ispat etmek için, ikinci olarak da başkalarını bu dine davet ettiğimde onlara ne diyeceğimi bilmek, herhangi bir şüphe ve töhmetleri gidermek için öğrenmek istiyorum. Üçüncü ve en önemli sebep ise imanımı ve kanaatimi bu yolla kanıtlamak istiyorum. Çünkü benim bu yola girişim, onu arayıp buluncaya kadar çaba harcamak için değildi. Çünkü Allah Teala bahsettiğim gibi beni doğru yola iletti. Veya ben Müslüman bir anne babanın çocuğuyum, farklı bir yol görmedim. Her ne olursa olsun, ben İslam’a olan bağlılığımın bu yolun alternatifsiz tek bir yol olduğuna tam bir şekilde ikna olarak iman etmek istiyorum. Çünkü İslam’dan başka doğru bir yol yoktur… Bu da hiçbir şüpheye yer bırakmayan delil ve kanıtlar ile olacaktır. İlk sorum şöyle; İnsan neden başka bir dine değil de İslam’a tabi olmalıdır? Saygıdeğer hocam, şunu bildirmek isterim ki, bu sorunun cevabı sıralanmış hakikatler şeklinde olursa daha iyi anlayabilirim. Mesela “Allah bizim yaratıcımızdır, O halde bizi ve bizim için neyin iyi olduğunu o bilir. Bu yüzden de O’nun yoluna tabi olmamız gerekir gibi…” Hocam, bahsettiğiniz tüm hakikatlerin sadece Müslümanların değil, tüm insanların akıl perspektifinde ittifak edebildikleri şekilde olması çok güzel olur. Şunu kastediyorum, kendinizi gayri Müslim biriyle konuşuyormuş gibi düşünün, (Elhamdülillah ben Müslümanım) Fakat Allah’ın yaratıcımız olduğu, Allah’ın dininin İslam olduğu gibi müslüman olarak iman ettiğimiz esaslardan ziyade diğer şekilde delillerle konuşmak daha ikna edici olacaktır. Ben aslında bu esasların delillerini öğrenmek istiyorum. Benimle sadece bir insan olarak temelden, en baştan başlayın. Farz edin ki beni dininiz İslam’a ikna etmek istiyorsunuz. Yani hemen “yaratıcımız Allah’tır” deyip susmayın. Aksine deyin ki, “Allah bizi yaratmıştır, çünkü bunun bir, iki, üç tane herkesi ikna edecek, her türlü tartışmayı bitirecek delili vardır.” Bu ihtiyacımı giderin hocam, Allah sizi benim vasıtamla mükâfatlandırsın. İkinci sorunuma gelince, o da şudur değerli hocam; İslam’ın dosdoğru yol olduğuna tam olarak ikna olmam neticesinde ona tabi olmam, uymam gerekecektir. Ben de bu yolun künhüne vakıf olmak, özelliklerini, temellerini, esaslarını, bu Rabbani yolun şeklini ifade eden ıstılahları bilmek istiyorum ki onu araştırayım ve Allah Teala’nın istediği şekilde ona tabi olup uygulayayım. Yani kısacası bir tarif, bir reçete, bir açıklama veya genel bir bakış istiyorum. İkna olup ilerlemek istediğim bu yola istediğiniz ismi verin. Muradımı anlatmak için size bir örnek vereyim. Şimdi, bir proje yöneticisi projesine dahil etmek istediği kişiyi ikna etmek için ne yapar? Önce ona bu projenin faydasından bahseder. (ilk sorumu cevapladığınızda sizin yapacağınız gibi.)Eğer kişi ikna olursa projenin sahibi ne yapar? O kişiye hadi uygulamaya geçiyoruz, bir, iki üç… mü der? Yoksa bundan önce ona projenin planını, raporlarını ve ayrıntılarını mı anlatır? Böyle olursa kişi projeyi kapsamlı bir şekilde görür, ne istediğini iyi bir şekilde anlar ve içeriğine daha iyi vakıf olur. Aksi takdirde projenin neresinde olduğunu, nereden başlayacağını, projenin hedefine ulaşmanın en iyi ve en kısa yolunun ne olduğunu, daha iyi performans sergilemesi için nelerin gerekli olduğunu, önündeki engellerin neler olduğunu, onlarla nasıl baş edeceğini bilmez ve kaybolur. Umarım resim daha da netleşmiştir. Şu an tam olarak bu aşamadayız. Benim şu anda hanif İslam dininin kapsamlı bir bakışını sunmanıza ve bir planlamaya ihtiyacım var. Ki böylece rehbersiz bir şekilde esir olmayayım. Ben yolumun ilmi ve hidayetine sahip olmak istiyorum. Şu an ben aslında neredeyim? Mesela bu planlama İslam’ın hedeflerini (her adımda araştırmak ve hiçbir anını gözden kaçırmamak için) aşamalarını (beni neyin beklediğini bilmek ve ona göre hazırlanmak için) vasıtalarını (onlardan faydalanıp kaybetmemek için) ve engellerini (nefsimi onlardan koruyup, karşılaştığımda tedavi edebilmek için) içermelidir. Ve daha benden daha iyi bildiğiniz her şeyi… Son olarak sorumun üçüncü kısmına gelelim. Hocam sanıyorum proje örneğinden beni anladınız. Öyleyse şimdi ne yapmalıyım? Bu yolun doğruluğuna ikna olduktan, genel olarak vakıf olduktan sonra sıra detaylara geldi. Yani bu yol ve yöntemi uygulamak için hazırlık aşamasına ulaştım. Veya proje yöneticilerinin diliyle uygulamaya geçtik. Haydi hocam Rabbimin emrettiklerini bana iletin. Belki de soruyorsunuz, “bu gafil kadına ne oluyor ki Rabbinin emirlerini, İslam’ın istediklerini bana soruyor? Namazın, orucun, tesettürün emredildiğini bilmiyor mu?” Cevabım evet hocam, bunları biliyorum. Benim istediğim bunların çok daha fazlası. Ben namaz kılsam, oruç tutsam, tesettüre girsem ve başka bir şey yapmasam, Allah’ın üzerimdeki hakkını yerine getirmiş olur muyum? Veya Allah’ın tüm emirlerini uygulamış olur muyum? Tabi ki hayır. İslam insanın tüm hayatına müdahale eden bir dindir. Söz güzel, ama ben beni müslüman yapan her şeyi istiyorum, sadece isimde, şekilde değil, kalben, aklen, düşünce ve etki olarak tam bir Müslüman olmak istiyorum. Bende bazı özellikler, temeller ve şartlar bulunmalı. Bunlar benim gerçek bir mümin ve müslüman olmamı sağlayacak. Ben her şeyi uygulayabilmek için ayrıntılarıyla bilmek istiyorum. Mesela hocam, birinin hedefi tecvid hocası olmaksa çalışması ve belli konularda alıştırmalar yapması gerekir. Eğer bu işte ustalaşırsa amacına ulaşmış olur. Bu gibi şeyler sınırlı ve spesifiktir, bunları sayabilir ve bir plan çizebiliriz. İşte benim sorunum da tam olarak bu. Yani ben İslam’ın asıl hedefine ulaşmak için gerekli olan şeyleri sayamıyorum. Haya ile ilgili bir ders dinliyorum, iki gün uygulayıp sonra bırakıyorum. Sonra namazda huşu ile ilgili bir ders dinliyorum, iki gün uygulayıp bırakıyorum. Sonra hep böyle oluyor. Benim hedefimi gerçekleştirebileceğim bir planım, programım ve düzenim yok. Hocam bana şunu söylemenizi istemiyorum: “Şartları şöyle rükunları şöyle olan namazı kılmalısın, namazın vakitleri şunlardır, zekâtın nisap miktarı şudur, olması gereken şudur.” Gibi.. Hayır ben bu ayrıntıları istemiyorum. Ben bu araştırmayı kendim yapabilirim. Aynı zamanda bana şu şekilde cevap vermemenizi şiddetle rica ediyorum: “Rabbin sana ibadeti emretti” veya “İslam Allah’ı razı etmeni ve gazabına sebep olmamanı gerektirir.” Asla bunu istemiyorum. Böyle cevap vermenizi istesem ikinci sorum olmaz. Doğru ben ayrıntı istemiyorum ama genel bir özet şeklinde bir açıklamayı da anlamıyorum. Benim yapmak istediğim uygulayacağım belirli şeyleri, İslam’ın hedefini gerçekleştirmeyi yani Allah’a kulluğu, O’nun rızasını almayı talep ediyorum. Yani mesela Rasulullah (s.a.v.) bir hadis söylediği zaman “İslam beş şey üzerine bina edilmiştir…” Ayrıntıya girmiyor ama çok özet de konuşmuyor. Lütfen bu yöntemi kullanın. Okuduklarınızdan anlamışsınızdır efendim benim isteğim yeniden İslam’a girmek. Evet şu an yaşadığım Müslümanlığı sevmiyorum ve bu durumumdan memnun değilim. Bu ve bundan önceki tüm konuşmalar Allah’ın uygulamamızı emrettiği açık, belirli bir yöntem ve yaklaşım içindir. Bu isteğimin garip olduğunu biliyorum. Bunu ilk soran ben olabilirim. Ancak kendime göre böyle bir soruyu yöneltmek için sebeplerim var. Hocam ben Allah’ın lütfu ile dinime bir dereceye kadar bağlıyım. Yani mesela muhatabınız örtülü, gece nafile namazlarını kılan, nafile oruç tutan derslerinde başarılı biri, şarkılar, filmler, böyle saçmalıklardan kaçınıyor. Sizi şaşırtacağım belki ama Allah Azze ve Celle’nin lütfu keremi ile Kuran’ı ezberledim. Fakat buna rağmen kendimi kaybolmuş hissediyorum. Ve sanki henüz doğru yola erişemedim. O nasıl olur diyeceksiniz. Cevaplayayım, Allah sizi ve beni kurtuluşa erdirsin: Benim şahsiyetimde mi bir kusur var yoksa nedir bilemiyorum. Ama her halükarda hocam, İslam’ın ayrıntılı konularından yani furuundan başlasam da anlamıyorum, yani şimdi bahsettiğim İslam’ın aslından değil de ibadet gibi kollarından mı başlasam… Rabbimin ve dinimin üzerimdeki hakkını gereği gibi yerine getirdiğimi hissetmiyorum. Çünkü henüz tamamlamadığım eksiklerim olduğunu düşünüyorum. Mesela Allah katında amelin kabul olunmasının temeli olan ihlası tam olarak yerine getiremiyorum. Bu kanaatim yapmadığımı söylediğim gibi davranışlarıma yansımıyor. Mesela dindar bir kişinin dindar olmayanlara karşı kendisine kötülük de yapmış olsalar iyi davranması gerektiğini, bu şekilde onlara dini sevdirmek gerektiğini biliyorum. Ama bunu yapamıyorum. Biz anlayamasak da Allah’ın bizim için hayırlı olanı verdiğini, bunu bizden iyi bildiğini biliyorum ama Müslümanların başına bir felaket geldiğinde hemen paniğe kapılıyorum, kendime hakim olup Rabbime dua etmeye başlasam bile duanın karşılığına odaklanamıyorum. Bu zor bir duygu… Yani İslam’ı tam bir şekilde uygulamaya olan güvensizlik duygusu… Bu beni daha zor bir duruma düşürüyor, halimi hiç sormayın, hiçbir şeye tam olarak odaklanamıyorum. Namazı huşu ile kılamıyor, orucu hakkını vererek tutamıyor, güzel bir zikirle Kuran okuyamıyorum. Öyle ki eğitimim bile gerilemeye başladı ve ben Rabbim beni onurlandırdıktan sonra en izzetli olmam gereken bir dönemde yani lisedeyim. Tüm bunlar, hayatımın düzensiz, hedefsiz, yol yöntemsiz olmasından kaynaklanıyor. Bu mektup hocam, beni dinimin temelleri ve ilkelerine yönlendirecek, ben de onu uygulayacak ve hakkını vereceğim ki huzur bulayım, üzerime düşeni yaptığım konusunda mutmain olayım. Allah sizden razı olsun.
Allah sizden razı olsun.
Cevap:
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla, Salât ve Selam dürüst ve sözünün eri olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’in üzerine olsun. Şöyle ki;
Kıymetli kardeşim,
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Sorunuzun cevabı şu şekildedir:
Öncelikle çok uzun bir soruya kısa bir cevap vereceğim için özür dilerim. Sizin durumunuzda teşhis ettiğim şu; siz aklınızın çağrısına fıtratınızın çağrısından daha çok yanıt veriyorsunuz!.. Vahyin getirdiği ilkelerin yerine felsefik mütalaaları koyduğunuzun farkında olabilir veya olmayabilirsiniz. Kuran’ı ezberlediğinizi okuduğumda şaşkınlığım bir kat daha arttı. Fakat ezberi anlama ve kavrama ile geliştirmemişsiniz. Ashab ve ona tabi olanlar, selef-i salihin, ezberi kavrama ve uygulama olarak anlarlardı. Bu sebeple İbn Ömer (r.a.)’in Bakara suresini sekiz yılda ezberlediğini bildiğimiz için bugün çocuklarımızın onu bir haftada ezberlediğini duyduğumuzda şaşırıyoruz. Ama İbn Ömer’in Bakara suresini ezberlemek ile onu anlamayı ve amel etmeyi kast ettiğini öğrendiğimizde bu şaşkınlık ortadan kalkar. Hayatında İbn Ömer’den ilham aldığınız yeni bir tecrübe edinmeye başlamaya ne dersiniz? Siz bir şeyden faydalanmak ile o şeyin mahiyetini bilmeyi karıştırıyorsunuz. Bir şeyin mahiyetini bilmek faydalanmanın temeli demek değildir. Şöyle açıklayayım; İnsanlar saatten, klimadan, bilgisayardan, arabadan faydalanırlar. Ama bu esnada bu cihazların çalıştığı teknik mekanizmalardan son derece habersizdirler. Bu durum o cihazlardan faydalanmalarını engeller mi? Bundan sonra Allah’ın sizin için İslam’ı seçtiğini (Senin için din olarak İslam’dan razı oldum.) kabul edip neden diye sormadan ondan başka bir yol olmadığına kanaat getirmelisiniz. Korkarım bu düşüncelerinize sebep olacak şüpheci okumalarınız veya arkadaşlarınız olmuş. İslam’a Kuran’a, peygamberin hidayetine geri dönün. O zaman hidayeti, sekineti, huzuru ve ferahı bulacaksınız. İbn Ömer tecrübesini unutmayın. Allah sizi korusun.
Dr. Muhammed Ratıb en-Nablusi